Cuma, Ağustos 12, 2016

Can Yücel: Evetistan’a hayır!

Sezai Sarıoğlu, ölüm yıl dönümünde Can Yücel'i yazdı...
Sezai SARIOĞLU...
“ALLAH KABUL ETSİN Kİ: Vakfeyledik nefsimizi diyanete, riyazete / Kifayet etmez oldu üç aylık oruç / Dört ayları tutuyoruz gayri:/ Recep / Şaban / Kenan / Ramazan” (Can Yücel)
Aynı ırmakta iki kez yıkanılmazmış. Şiirlerinde yıllardır Devrim kere yıkanıp boy verdiğimiz, devletin tersi Can sanki bu cümlenin de tersidir! Öyle “Olağanüstü” bir zamanda yaşıyoruz ki “öldükten sonra da tersine yarışan” Can’a uğrayıp onu Can kulağı ile dinlemek yetmez. Uğramışken şiiriyle de yeniden tanışmak için “Vasiyet” şiirindeki “vasiyete” uyup, vasiyetten Demokrasi, Devrim ve Sosyalizm için vazife çıkarmak için “Dediğim gibi beni Datça’ya gömün / Şu deniz gören mezarlığın orda, / Gömü sanıp deşerlerse karışmam ona!” dizelerine uygun
Cankolojik Kazı yapmak şart… Kişi başına düşen milliyetçilik, devlet, alkış ve “evet” miktarının giderek arttığı zorun sıratı şu günlerde, Ece Ayhan’ın “Esas duruş mülkün temelidir” cümlesini aklımızda tutarak, Can’ın bir şiirinden dizeler yolumuzu kessin:
“…// Çünkü yurdum sahneden/ Yanar-dönerler giymiş bir zıpırın/ ‘Evet’ dedi diye yarışmada/ İzmir Marşı’yla indirdiği/ Ağzı sade ‘evet’ demek için açılan/ Şaşkınların sirki değildir/ ‘Hayır!’ diyoruz artık/ ‘Hayır!’/ ‘Hayır!’/ Bu EVETİSTAN’a HAYIR!
CAN’A MİSAFİR OLMAK DEVRİME VE ŞİİRE DAHİL...
Savaşın önce hakikatleri öldürdüğü, maddenin yanı sıra mânânın bile yorulduğu şu günlerde; “Bin dereden bir kendimi getirdim” diyen, “Yâni Diyalektik/ Yâni Aleyhistanda yeni bir Lehçe” olmanın ustası, “Ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan” olan, “Bir naraydım kimse bilmez nereden” diye canhıraş bağıran Can’a misafir olmak devrime ve şiire dahil. “Fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi” demekle kalmayıp, “Sosyalist olmuşum ne iyi ama ne belâlı tesadüf!” dizesiyle safını belirleyen şiirin sokak, sokağın şiir çocuğu olan Can, bir şiir, bir devrim mesafemizdedir. “Mevzii terk eden mevzuu, mevzuu terk edermiş” derler. Hal böyle olunca bizim mahallenin mevzilerinden Can’a ve bazı dizelerine uğrayıp “mevzu” devşirmekte almakta yarar var…
‘NE TANK NE DE TURA/ DEMOKRASİ İÇİN HURRRAAA!’
Darbesever değil şiirleriyle darbesavar, derbeder bir şairdir, kendi ifadesiyle “uygunsuz…” Daha ilk dönem şiirlerinden birindeki “düdük çalar hırsızlanmış polisler / ben korkudan üstlerime işerdim / üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü/ karşısında önüm açık gezerdim” dizelerine misafir olup, güncel delilleri okuyalım. 12 Mart Cuntası’ndan sonra çevirileri nedeniyle hapsi boylayınca Adana Cezaevi’nde yazdığı “Bir Siyasinin Şiirleri”ne kadar volta atıp güncel kötülüklerle baş etmek için birkaç dize çalalım: “Neredeyse ışığa inanmaz olacaktık, /Öyle hızla büyüyordu içimizdeki karanlık”; “SOL’un haliyse malum/ Şeytan aldatmak üzre “,“Sade yazarken değil, konuşurken de çifte dikiş vuracaksın anlama!/ Dikişin bir bugün için, ama /Asıl önemlisi, öbür dikiş kalacak yarına…”
Can’ın caz merakı bilinir, “Yaşasın Cazın getirdiği Devrim” diyerek caza özel bir anlam yükler. “Bir naraydım kimse bilmez nereden” diye canhıraş, cazhıraş bir nidadır Can. “Rap Tarzında Darbukalarla Okunacak” şiirini sanki mezardan başını kaldırıp memlekete bakıp on beş temmuzdan hemen sonra yazmış gibidir: “Diyeceğim var, diyeceğimiz var/ Ne tank ne de tura/ Demokrasi için hurrraaa!”
“Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eylemleri sırasında yazdığı “Tekerlenmemek İçin Bir tekerleme” şiiri, Can’ın tabiriyle “Kürt Gailesi”nin neden ve sonuçları açısından yirmi dört ayar tarih/siyaset teorisi değerinde dizeler içerir: “Komşu, komşu, huu?/ - Huuu!/ Işığı kapadın mı?/ - Kapadım./ Işığı örttün mü?/ - Örttüm. // Sokağa çıktın mı?/ - Çıktım.// Demokrasi diye haykırdın mı?/ - Haykırdım./ Ne getirecek diye?/ - Özgürlük./ Kime kime?/ - Hepimize./ Daha kime?/ - Güneydoğu’ya./ Ne getirecek ki?/ - Barış, barış./ Güneydoğu nerde?/ - Dağa çıktı?/ Dağ nerde?/ - Cumhuriyetin içinde./ Yangın söndü mü ki?/ - Sönecek./…/”
Varlığından ve özgür ve özgün ağırlığından sual olunmaz Can’ın, günün mânâ ve önemine uygun bir şiiriyle bitirelim:
 “METAMORFOZ: Bir insan görünce insan oluyorum/ Bir ağaç görünce ağaç/ Bir çiçek görünce çiçek/ Bir çocuk görünce çocuk/ Bir kadın görünce erkek/ Bir faşist görünce kahroluyor kahrediyorum/ İnsanlığın en amansız lüveri/ Şiirle”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder