Çarşamba, Mart 27, 2019

İKİ POLİTİKA ANLAYIŞI: MACHIAVELLI VE CARL SCHMITT...

DOĞAN GÖÇMEN...
Bilindiği gibi politik alanda hemen her türlü araç ile çalışılmaktadır. Kendisini mutlak bir ilke olarak kavrayan güç ve iktidar istencine, yani günümüzün çok yaygın veya hâkim politika anlayışına göre her şey mubahtır. Bu, aslında basit bir şekilde günlük politikanın bir ürünü olan “ilkenin” kaynağı olarak, daha doğrusu “günah keçisi” olarak Machiavelli gösterilir. Politikayı felsefi ve bilimsel ilkelerle temellendirmeye çalışanlar da bu pragmatik ilkenin efsunun etkisinden muaf değillerdir. Buna göre güç için tüm araçlar kutsaldır. Bu son derece pragmatik yaklaşımla çelişir, hatta onun zıddıymış gibi görünse de, aslında aynı ilkeyi yalnızca başka bir açıdan farklı sözcüklerle ifade eden ve uygulamada yaygın olan ‘amaç aracı kutsar’ özdeyişi de aynı kapıya çıkar.
Fakat bu politika anlayışının kendisine Machiavelli gibi büyük bir politika kuramcısında bir gerekçe ve meşruiyet kaynağı bulması mümkün gözükmemektedir. Bu pragmatik ilke her şeyden önce Machaivelli’nin cumhuriyetçilik ilkesine aykırıdır. Diğer taraftan Machiavelli’nin prensi kendisine politikasına temel oluşturucu ilke olarak “çoklukta birlik” ilkesini temel alır ve siyasetine bir çerçeve veya ahlaki karakter kazandırıcı erek olarak özgürlüğü belirler. Çoklukta birlik ilkesi, genel-tikel ve teori-pratik bütünlüğünden ve uyumluluğundan hareket ederken, özgürlük ilkesi yürütülen siyasetin insanları ve giderek toplumu özgürleştirici içeriğini belirler. Kuramıyla pratiği ilkesel olarak birbirini dışlayan ve bu nedenle siyasetinin içeriği kesinlikle özgürlük olmayan “güç için her şey mubahtır” ve “amaç her şeyi kutsar” ilkelerinin Machiavelli’nin temellendirdiği siyaset anlayışından feyz alması mümkün değildir. Nedir öyleyse bu pragmatik veya günlük politika anlayışının kaynağı? Modern kaynağına işaret edelim: Carl Schmitt. Her şeyi dost-düşmen ikilemine taşıyan, Nazizmin hukuk ve siyaset felsefecisi...

1 yorum:

  1. Bu siyasal görüşlerin özünde toplumsal servetin nasıl ve kimler arasında paylaştirılacağı kavgası yeralır. makyavelin bu paylaşımı eniyi kotaracak olanın üstün vasıflara sahip prens/hükümdar olduğunu onunla bu paylaşımı hayata geçirebilmesi için kullanacağı araçlara çokta takılıp kalınmamasını salık verir.Endüstrideki gelismeler buna koşut toplumsal katmanlardaki değişmeler, emperyal çatışmalar ve yenilgi.Kıstırılmış yenilgiyi kabullenememiş Almanya..Padişah ne buyurursa doğru eyler, oraya buraya seferi humayunlar düzenlemek çağların tüm gelişmelerini ıskalamak Almanyanın kuyruğuna takılıp aynı hüsrana uğramak..Schmidt bu olup biteni yuce ırk Alman ulusuna düşman olanların çabalarına eklemlemiş Nazizmin ideologluğunu yapmıştır, schmidtin düşman portföyünde de dini motifler var.ama bizdeki düşman portföyünde müslüman olan millet ve devletler de var...hani düşmanlarca yokedilmek istendiğimizi soyleyen bu söylemlerle kendi ekonomik düzenlerinin herşeyin sahibi olması için iktidarda kalmaya cabalayanlar bari bir tane de dost gösterseler. gösteremiyorlar.gösteremedikleri gibi düşmanların kendi ıçlerine sızdığını söyleyecek denli düşünsel açmaz içindeler.almanya marjinal kimi küçük gruplar dışında bu düşman paranoyasının tutarsızlığını kabullendi. demokratik geleneklere sahip olmadîğımız ve günü birlik yaşama ufuksuzluğumuz nedeniyle biz ise çırpındıkça batıyoruz. ya benide göturürlerse ya işimden olursam vbg korkularını yenememiş bu toplumun bu olup bitenleri hani haketmediği de pek söylenemez.çıkış mücadelesinin ilk raund 31 Mart Pazar HADİ BUNU ISKALAMAYALIM.Bunu becerirsek 2.ve sonraki raundlara daha güçlü çıkacağız.

    YanıtlaSil