Pazar, Eylül 23, 2018

Yazboz Tahtası Haline Gelen Eğitim Sistemi Değişmelidir. Parasız, Bilimsel, Laik Eğitim Bir Haktır...

SELMA GÜRKAN*...
Milyonlarca öğrenci, yazboz tahtasına döndürüldüğü için kendilerinin ve velilerinin nasıl bir sürpriz ile karşılaşacağını önceden bilemediği bir öğrenim yılına başlıyor. Öğrencilerin ve velilerin maruz kalacağından artık hiç kuşku duymadığımız ihlallere ve haksızlıklara karşı gösterecekleri birlik ve dayanışmanın yanında olduğumuzu belirterek başarılar diliyoruz.
Sınav sorularının alenen çalındığı, sınav sistemlerinin yıl ortasında değiştirildiği, hangi öğrencinin nereye kayıt yapacağını bilemez hale geldiği, çocuğu için okul seçme özgürlüğü korunuyormuş gibi yapılarak istemeyen velilerin bile dolaylı ya da dolaysız imam hatiplere yönlendirildiği, ayrılan bütçenin her yıl biraz daha tırpanlanarak yurttaşların en temel haklarından biri olan yükün giderek daha fazla emekçilere yüklendiği eğitim sisteminin durumu artık kangrenleşmiş durumdadır.
16 yıldır bir yandan özelleştirmelerle okulları bir kâr alanı haline getiren, diğer yandan da Asım Nesli yetiştireceğiz diyerek öğrencileri devletin birer ideolojik nesnesi haline getiren siyasi iktidarın elindeki eğitim sisteminde, gençlerin bilimsel ve nesnel düşünme, soyutlama yapma yetenekleri körelmiş ve okullar bilgi birikimini yansıtan kurumlar olmaktan çıkarılmıştır. Şimdi de eğitim sisteminin başka hiçbir sorunu yokmuş gibi kız ve erkek öğrencilerin birlikte öğrenim görmesi anlamına gelen karma eğitim tartışmaya açıldı.
Eğitim sistemi nasıl işlediği bilinemez, yarın neye dönüştürüleceği kestirilemez bir süreç haline gelmiştir. Bir tek kişinin “kaldırın” demesiyle sınavların kaldırıldığı, Cumhurbaşkanının sözünün KHK değerinde görüldüğü koşullar sistemin bütün diğer kurumlar gibi esnekleştirilmesi anlamına gelir. Bu esnekleştirme de esasen parası olan varlıklı ailelerin çocuklarının istedikleri okullarda okuyabileceği, yoksul ailelerin çocuklarına da seçme şansı bırakmayacak biçimdedir. İstedikleri okullarda okuyabilenlere iktidar mensuplarının çocukları da dahildir. Eğitim sistemi böylece sınıf ayrımcılığının apaçık biçimde belirdiği, kar marjının yükseltildiği hizmet alanları haline getirilmiştir. Bu yetmezmiş gibi bir özel okul sahibi bakan olarak atanmıştır.
Ayrıca eğitim kadrolarının, öğretmenlerin siyasi tercihlerine göre elendiği, emeklerinin karşılığını alamadığı, soruşturma ve işten atma tehdidinin bir Demokles Kılıcı gibi başlarının üstünde sallandığı; performans ve rekabet sistemi yüzünden köreltici bir yarışa zorlandıkları eğitim öğretim kurumları, yoğun bir emek sömürüsüyle işletilmektedir. Bu uğurda eğitim kadrolarının örgütlendiği sendikalar üzerinde de baskılar artmıştır.
Bütün öğrencilerin parasız, bilimsel, laik eğitim hakkı esastır. Ayrımcılığa maruz bırakılan çocuklarımızın geleceğini iktidarın kendi politik çıkarlarına alet etmesine izin veremeyiz. Eğitim sisteminin nasıl işleyeceği sorununun muhatabı başta öğrenci velileri, öğrenciler, öğretmenler olmak üzere bütün eğitim kadroları ve bu konu herkesi ilgilendirdiği için bütün emekçilerdir.
Önümüzdeki öğretim yılının şimdiye kadar kuşa döndürülen bu hakkın kazanılması için sürdürdüğümüz mücadeleyi devam ettireceğiz. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve velilerin yanında olacağız.
Selma Gürkan*
EMEP Genel Başkan

1 yorum:

  1. Egitim ve sınavlarda gelinen nokta çok acı

    tus forumlarında “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”

    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
    Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
     bundan çıkan anlatılan ve ya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı.. tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com tus forumunda övünme ve güç gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını, ilişkilerini, bağlantılarını, görüşmelerini  maddi güç ve fethullah gülen fetö paralel yapı veya başka bir cemaat örgüt yapı bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik iddia edildigi gibi feto paralel fethullah gülen mensubumudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve böyle olsa da olmasa da özkaya özel hayatı kendi tercihidir saygı duyulmalı ancak ilişkiler ağı ağacın kurdu/ Mustafa Önselin kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesi ile kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçukbiricik in de aciklama ve videolarında net bir aksi beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan Drtus.com tus/dus/eus forum sitesi moderatörlerinin ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te sağlık bakanlığında muhatap kabul ediliyor itibar görüyor beyanları zaten malumun ilanı beklenen bir durum .
    ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim avukat savcı sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve zaman aşımı türü örtbaslarin siyasette milletvekilleri ,ÖSYM ve YÖK ' teki kirli bağlantıları ve irtibatlı kişileri ali veli halil delil isa musa sema fatma fatih burhan turhan orhan muharrem safiye hafiye her kimse bunlar ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü . .
     seffaf olmasi gereken kurumların  kanser gibi hasta hastalıklı enfekte bir ilişki zinciri değil mi
    Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi?

    YanıtlaSil