Salı, Aralık 30, 2014

MÜLKİYET VE ADALET...

Doğan GÖÇMEN´den...
Mülkiyet ilişkisi, kalıcı ve sürekli yasal bir iyelik ilişkisidir. Smith’e göre bu ilişki, ilk olarak çobanlar çağında oluşmuştur. Avcılar ve toplayıcılar çağında iyelik ilişkisi kalıcı ve sürekli değildir, geçici bir sahiplenme durumu vardır –ki budurumu birçok başka 18. Yüzyıl düşünürü gibi Smith de possession kavramıyla karşılar. Bu çağda insanın sahiplendiği nesneyle kurmuş olduğu iyelik ilişkisi, doğrudan elinde bulundurduğu ve kullandığı zaman ile sınırlıdır. Söz konusu nesneyi elden bıraktığı andan itibaren onunla kurmuş olduğu iyelik ilişkisi de son bulur. İnsanın mülkiyet (property) ilişkisi çerçevesinde nesneyle kurmuş olduğu ilişki, doğrudan elde tutuyor ve kullanıyor olmaktan bağımsızdır. Mülkiyet ilişkisi çerçevesinde nesneyle kurulan ilişki, diğerlerini, mülkiyet sahibinin izni olmadan onu kullanımdan dışlar. Nesneyle mülkiyet çerçevesinde kurulan ilişki süreklidir; aynı zamanda bu hukuksal bir ilişkidir. Bu nedenle alınıp satılabilir; devredilebilir, hediye edilebilir, miras bırakılabilir. Zira mülkiyet, “bütün başkalarını dışlayan (bu –DG) bana ait olmalıdır” demektir. Mülkiyet hakkı, mülkiyet nesnelerini kullanma konusunda “tekeller hakkıdır” . Kısacası; mülkiyet sahibi, mülkünü somut olarak kullansın ya da kullanmasın, elinde bulundursun ya da bulundurmasın, hâlihazırda ihtiyacı olsun ya da olmasın; o izin vermediği sürece mülk nesnesini başka kimse kullanamaz. Toplumda “mülkiyet bütün kavganın büyük kaynağıdır” . Mülkiyetin bu büyük kavgaya kaynaklık etmesinin nedeni, tam da burada söz konusu olan diğerlerini dışlayıcı özel kullanım ve tasarruf hakkıdır. Bu nedenle adalet kuramının konusu, “kavganın büyük kaynağı” olan mülkiyetin nasıl düzenleneceği sorusuna bir yanıt bulmaktır. Adalet kurumunun görevi ise, toplumda mülkiyet ilişkilerinden kaynaklanan kavgaların son bulması ve bir daha olmaması için mülkiyet ilişkilerini en iyi bir şekilde kalıcı olarak düzenlemektir. Adalet kuramı bu düzenlemeye temel oluşturacak ilke ve kıstaslar geliştirmektir. O halde, adalet kuramının konusu, mülkiyetin düzenlenmesi, yani neyin ne kadarının kimin olduğuna karar vermek için gerekli birtakım ilkeler ve kıstaslar geliştirmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder